M. Sena Subaşı: Bugün Erdoğan'a nefret kusanlar, o gece Erdoğan konuşunca rahatladılar

Bugün Erdoğana nefret kusanlar, o gece Erdoğan konuşunca rahatladılar
Giriş Tarihi: 9.08.2018 12:01 Son Güncelleme: 11.08.2018 11:36
15 Temmuz sabahıyla 16’sı sabahını ayıran sadece bir gün aralığı değildir. Ömür gibi geçen bir gece… Darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar, dökülen kanlar, verilen canlar... Bu sene ikinci yılını anacağımız 15 Temmuz gecesini hatırlarken halkımızın darbe girişimi hakkındaki fikirlerini öğrenmek için sokağa çıktık. Üzerinden geçen zaman bakalım hissedilen duygulara neler katmış?

15 Temmuz size ne hissetiriyor?

* Mehmet Akif bizim yerimize özetlemiş: "Allah bu millete bir kez daha İstiklal Marşı yazdırtmasın."

* İnsanlar o gece sokağa çıktı ve vatan için savaştılar. Bu yüzden bana Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı çağrıştırıyor.

* Umudu çağrıştırıyor bana. Düşünsenize; sıradan bir gece ve arkadaşlarınızla bir kafede oturuyorsunuz. Bir anda tüfeklerle üzerinize ateş açılıyor. Bir bakıyorsunuz ki kendi ülkenizin askeri. Kimseden yardım da isteyemezsiniz. O anda ülkenin de elden gittiğine ve öleceğinize eminsinizdir ama bir şey oluyor, bir güç geliyor, birileri en öne geçiyor ve işler tersine dönüyor. Yani umudu kaybetmeyeceksin. Biz bitti demeden bitmez.

* Bu ülke tarihi boyunca defalarca kurtuluş mücadelesi verdi. 15 Temmuz'da da bu zaferlere yenisini ekledik.

* Bir gecenin bir yıl gibi geldiği bir tarih 15 Temmuz.

* Deli gibi yurt dışına yerleşmenin, bu ülkeden gitmenin yollarını ararken nasıl da elimizde Türk bayrağıyla; "Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm" şarkısını söyler hale geldik ama?
İnşallah bir iki sene sonra öğretmen olacağım. Hayalim; o geceyi yaşamış biri olarak çocuklara 15 Temmuz'u anlatmak. Hep o dersin hayalini kuruyorum, heyecanlanıyorum.

* Bu topraklarda yaşayan herkes 15 Temmuz gecesi yapılmaya çalışılan şey hakkında kötü şeyler düşünür, düşünmeli. Her ne olursa olsun bu devlet bizim, bu topraklar bizim. Bu millet böyle hain kumpaslara hiçbir zaman müsaade etmez ama ne hikmetse bazılarımız bir çaya, bir çorbaya, "Müslümanım" diyen insanlara kanıp böyle hain çetelerin maşası oluyorlar. Daha dikkatli olup hatalardan ders çıkarmak lazım.

* Aklın alıyor mu senin; ülkeye paşa olmuş, general olmuş bir adam ülkesini sattı. Ne uğruna sattı? Gerçekten soruyorum bu soruyu çünkü hâlâ bilmiyorum, hâlâ anlayamıyorum, ne kazanacaklardı?

* 15 Temmuz Türkiye'nin dönüm noktasıdır. Ya ülke elden gitseydi? O zaman böyle rahat bu soruyu sorabilir miydiniz? Hayır.

* Şimdi 15 Temmuz'da şöyle bir şey başıma geldi: Biz bir kalkışma olduğunu duyunca birlikte oturup çay içtiğimiz insanlarla hemen kalkıp köprüye gittik. Henüz kimse açıklama yapmamıştı, bizim de nasıl aklımıza gitmek geldi anlamadım. Neyse, kalktık, gittik, en önde bulduk kendimizi. * Karşımızda askerler ateş açıyor, bizim tarafta insanlar vuruluyor ama yılmadan askerlerin üzerine yürüyoruz. Bunları hepiniz dinlediniz defalarca fakat benim için farklı olan tarafı köprüye birlikte gittiğim arkadaşlarım ömürleri boyunca muhalefete oy vermiş, iktidarı asla desteklemeyen solcu tipler olmasıydı. Şimdi bunlar en ön safta vatanı korudu, ben kendi gözlerimle gördüm. O yüzden 15 Temmuz bize birlik olabileceğimizi, bir olunca kimsenin bizi yıkamayacağını gösterdi. Çok mutluyum o yüzden.

* Sanırım yaşadığım 27 yıllık hayatımda ders çıkartmam gereken en önemli gündü. O gün kıyametin koptuğunu düşündüm.

* O gün çok şükür erken uyandık. Uyanınca da kafalarına çöktük.

* Allah Erdoğan'ı başımızdan eksik etmesin evladım.

* Verdiğimiz milli mücadeleyi, direnişimizi, gücümüzü gösterdik o gün. 15 Temmuz ile birlikte vatanın nasıl bir olduğunu, vatanın bölünmez olduğunu bir kez daha gördük. Hainlere ve bu tarz hain kalkışmalara müsaade edilmeyeceğini bir daha gösterdi 15 Temmuz bizlere.

* Türk vatandaşlığımızı elimizden almak istediler! Dinimizi, bayrağımızı elimizden almak istediler! Cenab-ı Allah'ın verdiği güçle biz de buna müsaade etmedik. Bayrağımız inmeyecek, ezanımız susmayacak!

* O gün televizyondan canlı yayına Facetime ile bağlanan bir lideri izledik ve o liderin birkaç dakikalık konuşmasıyla milyonlar sokaklara döküldü. Burada sosyolojik bir değişimden bahsetmek istiyorum; teknoloji hayatımızı kurtardı aslında. Bunu da göz ardı etmemek gerek.

* 15 Temmuz'da evdeydim. Sabaha kadar Twitter'dan çıkmadım. Çevremde genelde sol kesimden insanlar olduğu için tivitlerini daha çok okudum. Bugün Erdoğan'a nefret kusanlar, git artık diyenler, o gece hep bir ağızdan "Erdoğan nerede" diye sordular. Hepsi onu aradı, hepsi ondan gelen bir açıklamayı bekledi. Ne zaman çıkıp Erdoğan konuştu, hepsi rahat etti. Aradan birkaç gün geçti, baktım o kişiler Erdoğanlı tivitleri silmiş. Onlara da teşekkür ederim, bize Erdoğan'ın bu ülkenin gerçek lideri olduğunu gösterdikleri için.

* O gece evdeydim, çıkmadım dışarı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken başımızdan geçen jetlerin bana hissettirdiği tek şey Suriye oldu. Hani izleriz haberlerden, ülkeye gelen Suriyelilerden dinleriz ya. İşte aklıma direkt onlar geldi. O an "Biz de mi Suriye oluyoruz" dedim çünkü evimin bombalandığını düşündüm. O korku bana yetti. Allah ülkemizi korusun.

* Bana sadece Recep Tayyip Erdoğan'ı çağrıştırıyor desem?

* Tatilden dönüyordum, otobüsler Gebze'ye kadar bıraktı bizi, otobanda iki saat yürümek zorunda kaldım. Zar zor Üsküdar'a geldim. Taksiciye dedim ki; "Ne kadarsa vereceğim, eve götür beni." Ablam evde yalnızdı çünkü. Taksici para almadı benden. Böyle şeyler yaşandı o gün. Allah ondan razı olsun.

BİZE ULAŞIN