Hüsrev Hatemi: Orta hallilik ile orta sınıftan olmak aynı şey midir?

Orta hallilik ile orta sınıftan olmak aynı şey midir?
Giriş Tarihi: 15.11.2017 14:27 Son Güncelleme: 24.11.2017 14:32
Hüsrev Hatemi SAYI:40Kasım 2017
Batı avrupa'da sanayi devrimi'nden sonra, İslam ülkelerinde ve doğu avrupa'da ise 20'nci yüzyıl ilk çeyreğinden hemen sonra sınıfların habitusları bir diğerinin içinde dağılmaca başlamış. Yüksek gelirli sınıfın habitusu ile üst orta sınıfın habitusları "Mozaik habitus" haline gelmiştir..

Hüsrev hatemi

Orta halli olmak, geliri zengin denilecek düzeyin altında, yoksulluk sınırının üstünde olmaktır. Ayırıcı çizgi ise tek bir ince çizgi değildir çünkü orta hallilerin bir kısmı, yoksulluk sınırının ancak üstünde bir gelire sahip iken üst orta hallilerin geliri, zengin kişilerin alt sınırının ancak biraz altında olabilir. Dar gelirlilerin yaşama biçimleri, türlü olanaksızlıklarla baskı altında olduğundan, onların yaşama biçiminde çok fazla çeşitlilik ve bireysellik yoktur. Orta hallilerin ve yüksek gelirlilerin ise yaşama ve hayat görüşlerinde büyük farklılıklar görülebilir. Aristokrasi, burjuvazi, köylüler, serfler, köleler gibi sınıf adları daha eski iken, "orta sınıf, classe moyenne, middle class" deyimi modern çağlarda kullanılmaya başlanmıştır. Modern çağda kuramsal olarak orta sınıf/orta halliler, demokrasilerde en önemli sınıftır fakat bu anlayış söylediğimiz gibi biraz kuramsal kalmakta, orta sınıfa eklenen bu güç, "baskı grupları" ve "derin devlet" gibi araçlarla yine oligarşi tarafından manipüle edilmektedir.

Gelenek ve orta hallilik

Geleneğimizde orta hallilik dinî/ dervişâne bir anlam da içerir. Zen-ginlerin dünya nimetlerine kendilerini kaptıracakları ve yoksulların da geçim derdiyle uğraşacakları; bu bakımdan ibadet ve dinî düşüncelerin esnaf, memurlar ve yüksek rütbeli olmayan askerler arasında daha yaygın olduğu varsayılırdı.

Orta sınıf terimi zamanla Avrupa'da çok zayıflamıştı. Rusya'da, Yunanistan, Romanya gibi Batı Avrupa ülkelerinde ve Arap ülkelerinde bizde olduğu gibi uzun sürmüş, 20'nci yüzyılda ve özellikle de Ekim Devrimi'nden sonra ise zayıflamıştır. Eski geleneksel anlayışa göre, evinin ihtiyaçlarını çalışarak karşılayan, dilenmeyen ve zenginlere yaltaklanmayan kişiler, Allah'ın sevgisini daha çok hak ederler.

Orta halliler toplumda nerededir?

1930 yılında doğup 2002 yılında yaşamını yitiren Pierre Bourdieu 1970'li yıllarda, sosyal sınıfların sadece ekonomiye dayanmadığını "sınıf habitusu" kavramının da önemli olduğunu ileri sürmüştür. Habitus, bir kişinin algıları, duyguları ve eylemlerini belirleyen, sosyal olarak içselleştirilmiş bir dizi eğilimdir. Bireysel benlik, grup kültürü ve sosyal kurumlar olan aile ve okulun karşılıklı etkilerinden oluşur. Bu eğilimlerin sergilenmesi, fert ve grubun habitusunu güçlendirir.Habitus terimini ilk kullanan ise 1225-1274 yılları arasında yaşamış Aquino'lu Thomas olmuştur. Thomas, Aristo'nun kullandığı, Grekçe "hexis" kelimesini Latinceye çevirmiştir ama Latince "sahip olunan" kelimesinden gelen habitus, "yaradılış, karakter, mizaç, tıynet, fıtrat" gibi kelimelerle karşılanamaz. İçinde bulunduğu sosyal sınıfın ve devam ettiği okulların ferdin kişiliğine yazılımı habitusu belirler. Habitusun oluşumu ne bireysel ne de mevcut çevreden kaynaklanır. O, öznel zihnin, çevresindeki yapılar ve kurumlarla etkileşimi aracılığıyla oluşturulur. Fertler, belli bir sosyal gruba doğarlar. Her sosyal sınıf, bu grubu hem tanımlayan hem de toplumdaki diğer grup habituslarından ayrı kılan bir grup habitusuna sahiptir. Grubun habitusu, ferdin bedensel eğilimlerine ve jestlerine de kodlanır (Sociology Book, Çev. Tufan Göbekçin, Alfa Yayınları, İstanbul, 2015 s:76).

Habitus, sosyolojide Max Weber tarafından da kullanılmıştır. Spengler de grubun fertlerine kazandırdığı davranış biçimleri şeklinde kullanmış, Pierre Bourdieu ise yukarıda verdiğimiz tarifleri yapmıştır. Habitus, dilimizde "âdet, görenek" gibi kelimelerle karşılanamıyor. Ben kendi adıma "sınıfsal yordam" demeği öneriyorum. Yol, daha çok "töreyi" karşılıyor. Yöntem; usul, metot kelimelerini, yordam ise bilinçli olmadan çevremizden kazandığımız hareket tarzını karşıladığına göre "habitus" için kullanımı daha uygun olabilir.

Gelelim orta sınıfa

Orta sınıfa ait olan fertler orta hallidir fakat her orta halli kişi, sınıfının habitusuna sahip olmayabilir. Habitus farkları, sınıfları birbirinden ayırıcı etiketler gibi iken Batı Avrupa'da Sanayi Devrimi'nden sonra, İslam ülkelerinde ve Doğu Avrupa'da ise 20'nci yüzyıl ilk çeyreğinden hemen sonra sınıfların habitusları bir diğerinin içinde dağılmağa başlamış, yüksek gelirli sınıfın habitusu ile üst orta sınıfın habitusları "mozaik habitus" haline gelmiştir. Dar gelirli sınıf, imkânsızlıklarla kısıtlı olduğundan habitus değişiklikleri yerine, hepsinde değilse de az bir kısmında orta sınıf habitusunun yerini "lümpenleşme" almıştır. Orta ve yüksek gelirli sınıfların başına gelen en olumsuz sapma ise, mozaik habitus yerine "çifte habitus" benimsenmesidir. Çifte habituslular kendilerine bile itiraf etmeden, Müslümanlar arasında en geleneksel orta sınıf habitusunu benimsemiş görünürken yüksek gelirli bir topluluk içinde "ezelden beri, hem seküler hem pozitivist hem Batıcıyım" iddiasında bulunabilirler.

BİZE ULAŞIN