Rabia Gülnuş Emetullah Sultan (1640-1715)
Gülnuş Sultan 1658 veya 1662'de, ileride Musahib Mustafa Paşa ile evlenecek olan Hatice Sultan'ı dünyaya getirdi. 1664'te ise Edirne Sarayı'nda Şehzade Mustafa'yı doğurdu. Mustafa son 21 sene içinde Osmanlı Hanedanı'na katılan ilk erkek çocuk olduğu için doğumu hem İstanbul'da hem Edirne'de muazzam şenliklerle kutlandı. Rycaut'dan öğrendiğimize göre IV. Mehmed bu doğuma öyle çok sevinmişti ki Gülnuş'u servete boğdu. Rycaut'ya göre oğlunun annesine büyük özen gösteren IV. Mehmed; onun maaşını ve hizmetlilerinin sayısını artırmıştı. Edirne'nin zanaatkârlarına onun için değerli taşlarla süslü muhteşem bir taç yapmalarını emretti; hatta çok sabırsızlandığından eseri bitirebilmeleri için gece ve gündüz sarayda kalmalarına izin verdi. Gülnuş Sultan, 1673'te de ikinci şehzadesi Ahmed'i dünyaya getirdi. İki şehzade annesi olmak, Gülnuş Sultan'ın itibarının artmasına neden oldu.
IV. Mehmed'in uzun süren av partileriyle katıldığı seferler sırasında validesini, hasekisini ve kız kardeşlerini yanına aldırması, harem mensuplarının dış dünyaya açılmasını sağladı. Gülnuş Sultan bu nedenle Osmanlı mülkünün çok değişik yerlerini görme fırsatını bulduğu gibi dönemin siyasi gelişmelerinden de haberdar oluyordu. Nitekim 1672 ve 1673'te gerçekleşen Lehistan Savaşı'na IV. Mehmed ve Hatice Turhan Sultan'la birlikte haseki sultan da iştirak etti. Benzer şekilde 1682'de, II. Viyana Kuşatması için Belgrat'a gidilirken haseki sultan da alaya dâhil oldu.
IV. Mehmed'in av tutkusu ve hasekisine bağlı olduğu bilgisi yabancı kaynaklarda sıkça vurgulanır. Bazı kaynaklarda Gülnuş'un IV. Mehmed'in gönlünde özel ve ayrıcalıklı bir yeri olduğu ve padişahın vaktini av ve aşkla geçirdiği yazılır. 21 senelik aradan sonra hanedana bir erkek evlat vermesinin ve daha sonra ikinci oğlunu doğurmasının hasekinin bu ayrıcalıklı yerinde belirleyici olduğu sıkça vurgulanır.
Gülnuş Sultan'ın IV. Mehmed'in annesi Hatice Turhan Valide Sultan ile uzun süre Edirne Sarayı'nda birlikte yaşamış olmasının, Gülnuş Sultan'ın gücünü sınırladığına şüphe yoktur. Nitekim Hatice Turhan Valide Sultan'ın, oğlu IV. Mehmed'in Gülnuş'a sevgisini başka bir aşkla dengelemeye, böylece hasekinin etkisini azaltmaya çalıştığı belirtilir. 1683'te Hatice Turhan Valide Sultan vefat edince, Gülnuş Sultan haremin en güçlü kadını oldu.
Gülnuş Sultan haremde belli bir eğitim görür. İslami ilimlerin dışında, okuma-yazma eğitimi alacak ve ilerde kethüdasına kendi el yazısıyla mektuplar yazacaktır. Gülnuş Sultan farklı bölgelerde ve zaman dilimlerinde yaşamış diğer veliaht anneleri gibi şehzadelerinin eğitimiyle de yakından ilgilenmiştir.
IV. Mehmed 7 Kasım 1687'de tahttan indirilince parlak günleri sona eren Gülnuş Sultan, vefat eden padişah hasekilerinin kaderini paylaşarak Eski Saray'a gönderildi ve II. Süleyman (1687-1691) ile II. Ahmed'in (1691-1695) saltanatları sırasında yedi yıl orada kaldı. Gülnuş Sultan'ın bu tecrit hali oğlu Şehzade Mustafa'nın 6 Şubat 1695'te Edirne'de tahta çıkmasıyla son buldu. Gülnuş Sultan, 'Mehd-i Ulya-yı Saltanat' olarak hasekilik dönemini geçirmiş olduğu Edirne Sarayı'na döndü. Cülus töreni Edirne Sarayı'nda yapılacağı için Gülnuş Sultan da merasimle Eski Saray'dan Edirne'ye nakledildi. Böylece hasekilikten valideliğe geçen Gülnuş Sultan hanedanın en yüksek statülü kadını oldu.