Milli mücadeleyi başlatmak üzere Mustafa Kemal Paşa'yı Anadolu'ya gönderen ancak kendisi işgal altındaki İstanbul'da İngilizlerin baskısı altında ince bir diplomasi yürütmeye çalışan son padişah Vahdettin, sonunda vatanının kurtulduğunu gördü. Ancak bundan kısa bir süre sonra 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılışının 16'ncı gününde baskı ve tehditler sonucu ülkesini terk ederek dönüşü olmayan bir gurbet yolculuğuna çıkmak zorunda kaldı. Onun bu gönülsüz gurbet mecburiyetinde üzerindeki baskılar kadar bir iç savaş çıkmasından kaçınmak ve hanedanın onurunu korumak gibi sebepler de rol oynadı. Malta üzerinden İtalya'ya geçen ve öleceği 1926 yılına kadar San Remo'da yaşayan Sultan Vahdettin, burada çok sevdiği vatanından ayrı kalmanın acısının yanı sıra hakkında ileri sürülen 'vatan haini' iddialarının ve maddi sıkıntıların da ıstırabını çekmek durumunda kaldı.