"İki şeyden bir ikili olarak söz edilebileceği gibi, bir ikilem de oluşturabilecekleri göz önünde bulundurulmalı..."
Mesud Uz'un Palto yayınlarından çıkan ilk romanı Boş, içeriğinin yoğunluğu ve buna rağmen bir solukta okunabiliyor olmasıyla bir ilk romandan ziyade ustalık eseri hissi veriyor. Uzun fakat aynı zamanda akıcı ve yalın cümlelerle yer yer bilinçli bir kafa karışıklığı oluşturmaya yönelik anlatım biçimi benimseyen yazar, bazı karmaşık meseleleri basitleştirerek okuyucuya aktarırken, bazı basit şeylerin de aslında ne kadar karmaşık hale gelebileceğini gösteriyor. İki topal arkadaşın yolculuğu ve yolda karşılaştıkları bir çobanla yarenlik etmeleriyle başlayan hikâye, bir anlamda insanoğlunun yeryüzündeki serüvenine dönüşüyor. İki arkadaş, yolculuklarının devamında, bir hurdalıkta buldukları bisikleti çalan kişilerin peşine düşüyor... "Çok heyecanlı şeyler olacaktı; uyduruktan daha tuhaf, sahteden daha dandik, gurbetten daha garip, yalandan daha palavra... Yani kör olası hakikatin ta kendisi!"
Mesud Uz'un ilk romanı Boş, alışılmışın dışında kurgusu ve sorduğu/sordurduğu sorularla, bitirdikten sonra üzerinde düşünmeyi gerekli kılan metinlerden. Yedi yılda tamamlanan bu kısa roman, Uz'un yazacağı yeni kitapları sabırsızlıkla beklemenize neden olacak.
MESUD UZ :: KISA CEVAP
1. Neden yazıyorsunuz?
Belki bir yerlerde birilerinin kendini yalnız hissetmesine veya deli zannetmesine mani olurum umuduyla yazıyorum.
2. Yazarken kullanmayı sevmediğiniz kelimeler?
Kelimeleri sevmemek kimin haddine düşmüş…
3. Kullanmaktan vazgeçemediğiniz kelimeler?
Muhabbet, inhisar, fenomen, mahiyet, ittihat.
4. Şu an okuduğunuz kitap?
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı - Caner Taslaman
5. Çocukluğunuz nerede geçti?
Erenköy ve bahçeli köşkler, toprak yollar, binerken heyecanlanılan eski Amerikan arabalar, duraklarda saatlerce beklenilen körüklü otobüsler, seyyar satıcı ve eşkıya dolu başıboş trenler, lüfer ve uskumru yatağı Boğaz, araba geçmeyen sokaklar, uçurtma uçurulan kırlar ile bir acayip İstanbul.
6. Sizi ne mutlu eder?
Halden, gönülden anlayan sevgili bir dost veya dost bir sevgili.
7. Hevesinizi ne kırar?
İhanet; kıldan ince olsa dahi.
8. Kim olmak isterdiniz?
Mustafa Akkad.
9. En sevdiğiniz huyunuz?
Yeniliklere açık oluşum.
10. En sevmediğiniz huyunuz?
Nefsime uyup bir de utanmadan vicdanımda kendimi aklamaya kalkışmak!
11. Sizi anlattığını düşündüğünüz bir kelime?
Garip.
12. Şu kelimeler size ne ifade ediyor?
Kılavuz: Hikmet yolunu gösteren her şey.
Hayat: Hazırlık.
Sır: Bütün suallerin tek cevabı.
Kader: Kelime olarak bile anlaşılması imkânsız.
Özgürlük: Kendi tercihini üretebilmek ve yaşayabilmek.
13. En mutlu olduğunuz an?
Bir sahaf dükkânında veya herhangi bir el sanatına, zanaata dair, tercihen sobalı ve üstünde çay demlenen bir atölyede saymadan geçen saatler.
14. Gerçekleşmesini beklediğiniz hayaliniz?
İhtiyar dostlarımla da komşuluk ederek, torunlarımın ayrılırken ağladıkları bir çiftlikte yaşamak.
15. Son cümleniz olduğunu bilseniz, yazacağınız cümle ne olurdu?
Her şey için teşekkürler Tanrım.
MESUD UZ KİMDİR?
70'li yılların son sonbaharının son akşamında İstanbul'un eski sayfiyelerinden Erenköy'de doğdu. Son köşklerin bahçelerinde hayalleri ve diz kapakları çiçek açtı. Hacı amcaların, dervişlerin, eski İstanbul ağır ağabeylerinin meclislerinde büyüdü. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünde talebe oldu. Orta mektep yıllarından itibaren kırtasiyede, bilgisayarcıda, Cağaloğlu'nda bir yayınevinde, İstiklal'de bir mağazada çalıştı. Tur rehberliği, radyoculuk, muhabirlik, seslendirme, televizyonculuk, oyunculuk, metin yazarlığı yaptı. Şu sıralar belgeselcilik vesilesi ile dünyanın birbirinden farklı yerlerine seyahat ediyor.