Bilinmeyen din: Ezidilik
Irak, Türkiye ve Ermenistan'da yapılan 10 yıllık bir saha çalışmasının ve araştırmaların ürünü olan kitap, Ezidi inanışının temellerini, kutsal kitaplarını, dini liderlerini, ibadetlerini, bayramlarını, adetlerini, bölgeler arası farklılıkları detaylı bir şekilde anlatıyor. Herhangi bir kurguya başvurulmadan, tamamen doğal süreç içerisinde çekilen Saner Şen imzalı 128 fotoğraf da Ezidilerin yaşamlarına tanık olmamızı sağlıyor. Murathan Mungan'ın geniş bir sunuş yazısı yazdığı kitap toplam 213 sayfadan oluşuyor. Ezidiliği "kapalı bir dinsel inanç, sırrın kutsanması üzerine kurulu bir sır dini" şeklinde tanımlayan Mungan, "Bugün mevcut Türkiye haritasında 'doğu' ve 'güneydoğu' diye adlandırılan bölgelerde ve geçmişte bir dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun eyaletleriyken sonradan Irak, Suriye olarak sınırları yeniden çizilen topraklarda yaşayan; şimdi aynı zamanda Ermenistan, Gürcistan, Almanya ve daha başka ülkelere dağılmış bir Kürt topluluğu olan Ezidiler hakkında ne biliyoruz, ne kadar biliyoruz? Yüzyıllardır yanı başımızda yaşayan bu kadim halk hakkında niye hemen hemen hiçbir şey bilmiyoruz?" diye sorarak Ezidiler hakkındaki bilgi eksikliğine vurgu yapıyor.
Ezidilerle ilgili bir tiyatro oyunu da bulunan Mungan, Ezidilerin tarih boyunca görmezden gelinen, adeta yok sayılan bir halk olduğunu, inançlarının 'şeytana tapma' gibi birtakım yanlış bilgilerle karalandığını ve Ezidi toplumunun dışa kapalı yapısı nedeniyle bu tarz söylentilerin kalıcı hale geldiğini anlatıyor. Amed Gökçen de bu yüzden olsa gerek, kitabın ilk bölümünde Ezidiliğin tanımını yapmaya başladığı yazıya 'Ezidilik nedir?' değil, 'Ezidilik ne değildir?' başlığını koymayı uygun görmüş.
'Yezid'in soyundan gelenler' anlamında kullanılan Yezidi tanımlamasının yanlışlığı ve Ezidi isminin; yaratılan, var edilen, mahlûkat anlamına gelen 'Ezda' sözcüğünden geldiği kitabın hemen girişinde belirtiliyor.
"Ezidi dini yapısını mitolojik anlatılardan bağımsız düşünmek mümkün değildir" diyen Gökçen, Ezidiliğin yanlış anlaşılmasına sebep olan mitolojik hikâyeden de bahsediyor: "Ezidi mitolojik anlatılarının en önemlisi, Ezidiliği diğer dini yapılardan ayrıştıran özelliğini de var eden, Yaradılış anlatısıdır. Bu mitolojik hikâyenin tam olarak anlatılamamış olması Ezidiliğin 'Kötülük Meleğine Tapanlar' olarak adlandırılmalarına sebep olmuştur. Çünkü Kur'an, İncil ve Tevrat'ta yazılanın aksine, bu kitaplarda 'Kötülük Meleği' olarak resmedilen 'Melek Tavus'un Tanrı'nın emrine uymayarak Adem'e secde etmemesinin temel sebebi gösterdiği kibirli yaklaşım değil Tanrı'ya olan kusursuz bağlılığıdır."
Ezidi inanışına göre Ezidilerin kökeni de kitapta şöyle yer alıyor: "Semavi dinlerde olduğu gibi Ezidi mitolojisine göre de Havva, Adem'den sonra yaratılmıştır. Adem ve Havva kimin doğurgan olduğunu öğrenmek için ruhlarını birer küpe koymuş ve kırk günün sonunda küpler açıldığında Havva'nın küpünde börtü böcek, Adem'in küpünde ise bir çocuk vardır: Seyyid bin Car. Adem'in bundan sonra doğan tüm çocukları çift doğar; sadece Seyyid bin Car tek doğmuştur. Melek Tavus, Seyyid bin Car'a eş olarak cennetten bir huri getirmiştir. Ezidi cemaati, Seyyid bin Car'ın ve bu hurinin soyundan geldiklerine inanmaktadır. Bu sebepledir ki hiç kimse sonradan Ezidi olamayacağı gibi bu soyla kan bağına sahip olmayan hiç kimseyle de evlenilmez. Dolayısıyla Ezidi anne ve babadan doğmuş olmak Ezidi topluluğuna üye olmanın temel ölçütüdür."
Kitapta, Ezidiliğin bir din olarak 'resmen' kabul edilmediğini söyleyen Gökçen, "Ne yazık ki bugün Ezidilerin kimliklerindeki din hanesine bazen çapı işareti 'X' konmakta, bazen de 'bilinmeyen din' ibaresi düşülmektedir" diyor. Gökçen'in, "Yazıyla sürekli bir iletişim kuramamış ve her türlü dini yayılmacı anlayıştan uzak olmaları sebebiyle hem kültürel hem de siyaseten tartışmalı bir hal alan Ezidilik bin yılda var ettiği tüm mitolojik anlatıyı ve kültürel yapıyı yüz yılda kaybetmek üzere" uyarısının ardından Murathan Mungan'ın sunuş yazısına tekrar dönelim: "Ezidilik yüzyıllardır başlı başına bir 'ötekilik' hali olmuştur. Uzak bir anıştırmayla onlara bu toprakların 'Kızılderilileri' de diyebiliriz."
Kitaptan kısa bilgiler
Amed Gökçen :: Kısa Cevap
Amed Gökçen Kimdir?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. Master derecesini İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Bölümü'nden aldı. 2005 yılından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde '(Y)Ezidi Kültürünün Karşılaştırmalı Araştırılması' adlı uluslararası çalışmayı yürütmektedir. Çalışmalarının ilk ürünü Kalan Müzik tarafından 2009 yılında çıkarılan (Y)Ezidiler adlı CD-kitaptır. Araştırmalar sonucu elde edilen kaynaklar ise Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler adı altında İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından 2011 yılında yayımlanmıştır. Yazarın İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından okuyucuya sunulan Abede-i İblis Yezidi Taifesinin İtikadı, A'datı, Evsafı (2013) isimli bir kitabı ve Damla Tanla ile çevirisini üstlendiği Ezidilik: Arka Planı, Dinî Âdetleri ve Metinsel Geleneği (2014) isimli çevirisi bulunmaktadır. Ezidiler: Kara Kitap Kara Talih isimli son kitabı ise geçtiğimiz Eylül ayında çıkmıştır.