Sadece Ortadoğu'da değil dünyanın her tarafında kriz, çatışma ve şiddetin giderek çoğaldığını görmemek artık mümkün değil. Ortadoğu'da DAİŞ ve benzeri örgütlerin etkinliği, Suriye'deki iç savaş, Libya'daki karışıklıklar, Ukrayna krizi ve Rusya'nın işgalleri, Gazze'de bitmek bilmeyen İsrail zulmü, İsrail ve Filistinliler arasında giderek yükselen şiddet eylemleri, Pasifik'te Çin ve Kore ile ABD ve müttefiklerinin gövde gösterileri, Myanmar ve Sri Lanka'da Budist terörü, Mali ve Orta Afrika'da Fransızların müdahaleleri, Avrupa'da ve Türkiye'de gerçekleşen bombalı terör eylemleri, Yemen'deki iç karışıklıklar ve Suudi bombardımanları yüzlerce çatışma ve krizden akla gelen sadece ilk birkaçı… Yeryüzündeki krizler listesini daha sayfalarca uzatmak mümkün. Tüm bu krizler için yerel ve özel gerekçeler mevcut ancak diplomatlar ve siyaset bilimciler bunların hepsinin altında yatan temel nedeni anlamaya çalışıyorlar ve şu ana kadar buldukları en temel ve ortak neden şu gibi görünüyor: "Uluslararası düzen ve sistem artık ciddi şekilde çözülüyor." Buna ek olarak bir başka tespit de hayli ilgi çekici: "Artık sürekli düşmanlar değil, rol sırası geldiğinde ve çoğu zaman aynı zamanda müttefik, işbirlikçi, rakip ve karşıt olan devletler var."