Japonya’da ulusalcılık son yıllarda hızla yükseliyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan beri barışçı bir politika izleyen ülkede orduya yurtdışında harekât yetkisinin verilmesi de ulusalcılığın yükselmesinin son basamağı oldu. Japonya gibi dünya hâkimiyeti mefkûresine sahip ülkelerde ulusalcılığın çıkışı dünya barışı adına yaklaşan bir tehdit anlamına geliyor. Bu milliyetçi akım ise kendiliğinden gelişmiyor. Arkasında kalabalık ve örgütlü bir elit bulunan bir lobi yer alıyor: Nippon Kaigi… Ya da Türkçesiyle Japon Konferansı. Başbakan Shinzo Abe'nin de mensubu bulunduğu siyasette hayli etkin olan bu lobi, Japonya'nın artık anayasal barışçıllığı bırakması ve İkinci Dünya Savaşı'ndaki sorumluluğunu revize etmesi gerektiğini düşünüyor. 35 bin mensubu bulunan Nippon Kaigi'nin etkinliğini göstermek için bir tek rakam yeterli: Kabine üyelerinin üçte ikisi, meclisteki 480 parlamenterinse 289'u bu organizasyona mensup. 1997'de kurulan ve 2012'den beri ülkede en etkin lobi konumuna gelen organizasyonun bu etkinliğine rağmen halk arasında tanındığı ise söylenemez. Ancak şurası net ki Nippon Kaigi ile birlikte Japonya giderek emperyal emellerine doğru ilerliyor.