İsrail zulmü devam ediyor

Birol Biçer 05 Ağustos 2014, Salı
Biz bir ay boyunca Ramazan’ın faziletlerini anlatan Ramazan hatiplerini ve televaizleri dinler, dünyanın geri kalanı ise Dünya Kupası’nı izlerken Filistin’de yine bir İsrail klasiği yaşanıyordu.
İsrail'in üç İsrailli gencin öldürülmesine verdiği cevap yine alıştığımız türden bir kitle imhası oldu. İsrail'in ne kutsal-evrensel değer, ne sivil-asker, ne de kadın-çocuk dinlemeyen hava saldırıları yine yüzlerce can aldı. Teravih sırasında camiler bombalandı, ibadetten çıkan sivillere ateşler açıldı, 1.7 milyon Gazzeli için hayat anlamına gelen su ve elektrik tesisleri çökertildi, hastaneler ilaçsız bırakıldı, okullar hatta çocuklar bile hedef alındı. Aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu binlerce kişi öldürüldü, binlerce kişi de yaralandı. İsrail gazetesi Haaretz bile tepki gösterirken Arap ülkeleri yine etkisiz ve sessiz kaldı, futbolcu Anelka'nın verdiği Nazi selamını aylarca eleştiren Batı basını Filistin söz konusu olunca alıştığımız 'ne kokar ne bulaşır' tavrını pek değiştirmedi. Haaretz, İsrail'in cevabının masum sivillere karşı kitle katliamı olamayacağını haykırırken, İsrailli insan hakları organizasyonu B'Tselem İsrail'in sadece askeri faaliyetlere fiilen ve somut şekilde katılan hedeflere saldırıya izin veren uluslararası insan haklarını açıkça çiğnediğini belirtti. Bu cılız tepkilere rağmen İsrail İsrailliğini yapmaktan ve daha önce Goldstone Raporu'nda belgelenen savaş suçlarını yine işlemekten geri durmadı. Yine bir İsrail klasiği yani… İsrail asla normal bir devlet olamadı. Güney Afrika bile ırkçı ve sömürgeci mirasından sıyrılıp kurtulmasını becerdi ama İsrail bu konuda kendisini bir savaş ve ölüm makinasına dönüşme çıkmazına hapsetti. Lübnanlı el-Müstakbel gazetesi yazarı Yusuf Bazi, İsrail'in kendisini neden bu çıkmaza soktuğunu şöyle anlatıyor: "İsrail, toprağı ve belirli sınırları olan yaşanılır bir Filistin devleti istemiyor. Ama İsrail kendi içindeki bütün vatandaşlarının da devleti olmak istemiyor. Filistinlilerin ayrılmasına izin veremediği gibi onları bünyesine de alamıyor. İsrail'in asıl sorunu bizzat Filistinlilerin varlığı. Çünkü onların varlığı bir Yahudi Devleti'nin varlığını imkânsız kılıyor". Uzmanlar yıllardır Filistin'de barışın nasıl sağlanacağını tartışadursun, uluslararası hukuka rağmen; uluslararası toplumun kuruluşundan itibaren, topraklarını işgal suretiyle edinmesine göz yumduğu İsrail var olduğu sürece ne Filistin'de ne de Orta Doğu'da barış asla sağlanamayacak gibi görünüyor.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.