Meryem İlayda Atlas: Kasım 2016 | Editör Yazısı

Kasım 2016 | Editör Yazısı
Giriş Tarihi: 2.11.2016 16:19 Son Güncelleme: 15.11.2016 14:50
Meryem İlayda Atlas SAYI:29Kasım 2016
Ütopya mı, distopya mı, düşünecek hal bile kalmadı. Bu gördüğümüz kimin rüyası?

Cetvelle çizilen sınırları kedilerden arındırdık

Şehirlerden, insanla beraber gezen kuşlardan,

Sokakların ekmek kokusundan, taş tozundan, göze kaçan ve can yakan yanık kokusundan

Yelling Arap, çığlık çığlık ağlayan çocuk, konsolosluk önünde bir avuç bayrak,

Efendiler, bu vatan hepimizin!

Bir kere kurtuldun, bir daha öl Umran, 'ayıp arsızı' dünyada kanın dökülüp ziyan olmasın

Imagine there is no boder, no passport, no country

You are not the only one

Ne bela bir işmiş bizim zamanımıza düştü

Kendimi nerede zannediyordum, nerede buldum

Riyanın içinde riyakâr

Rüyanın içinde rüyaperest

Beklentinin içinde beklentisiz

Dumanların içinde zerre,

Aşkın bir aklın gölgesinde sessiz

Şeytani bir kibrin elinde oyuncak

Ayrımcılık, ötelemecilik, dışlamacılık, büyük yalancılık...

Vekâlet savaşları, 2023, 2013, 1923…

Neyi saklayıp neyi açık edeceğini bilmek,

Neyden vazgeçip neyi götüreceğini bilmemek

Neyi ararken neyi bulmak,

Bir otomobil fabrikasında ney çalmak…

Ütopya mı, distopya mı, düşünecek hal bile kalmadı

Bu gördüğümüz kimin rüyası?

Hal geçecek, hoş gelecek ve hoş gidenler bilinecek, bir sürü süslü sözler ile bizi mest edecek…

Rafta unutulmuş bir Kara Davut belki bizim ütopyamız, bir peygamber hikâyesi, 500 kitap yazan mutasavvıf, kendine hiç pay çıkarmayan derviş…

Ütopya ve distopya,

"Nâdanı terk etmeden, yaranı arzularsın Günahını bilmedin, gufrânı arzularsın" (Niyazi-i Mısri)

Lacivert'i kendi yasam kulturunuze dahil etmeniz temennisi ile...

BİZE ULAŞIN