SEKÜLER MİSTİSİZMİN DİJİTAL TAPINAKLARI: AKIL VE DİNDEN UZAKLAŞAN SAPKIN AKIMLAR
Son yıllarda, dünya çapında sekülerleşmenin ve bireyselleşmenin (singularity) artmasıyla birlikte, insanların manevi tatmin arayışları yeni bir boyut kazandı. Ancak bu arayış, akıl ve dinin rehberliğinde ilerlemekten ziyade, mistisizm ve doğaüstü öğretilere yöneldi. Şamanist ritüeller, pagan inanışları, enerji temelli uygulamalar ve evrene mesaj gönderme gibi pratikler, çağdaş dünyada hızla popülerleşti.
Bu tür akımlar, ana minvalde hem insanların ruhsal boşluklarını doldurmayı vaat ediyor hem de geleneksel dinlere karşı bir alternatif oluşturma iddiasını taşıyor. Bu uygulamaların çoğu derin bir eleştiriye açık bir alan oluşturuyor; çünkü bilimsel ve dinsel temellerden yoksun oldukları gibi, ahlaki ve toplumsal sorunları da beraberinde getiriyorlar.
Sekülerleşme, geleneksel dini otoritelerin (özellikle Hristiyanlık) gücünün gittikçe azalması ve insanların dini inançlarını özgürce sorgulamalarına olanak tanıyan bir süreç. Ancak bu süreç, bir boşluk da oluşturdu. İnsanlar, anlam arayışlarını doldurmak için şamanist ritüeller, pagan ayinleri
ve enerji odaklı uygulamalara yönel(til)di. Örneğin, "evrene mesaj göndermek" veya "çekim yasası" gibi kavramlar, insanların arzularını gerçekleştirme amacıyla doğaüstü sapkın güçlere yönelmelerine yol açtı.
Bu uygulamalarda kullanılan terimler genellikle bilimsel bir örtüye büründürülüyor. "Enerji alanları", "pozitif titreşimler" veya "evrensel güç" gibi ifadeler, bilimsel bir temele dayanmaksızın sunuluyor ve insanlar kandırılıyor. Ancak bu kavramların çoğu, fiziki dünyada ölçülebilir veya doğrulanabilir hiçbir gerçekliğe sahip değil. Yine de, bu akımların popülerleşmesi, sosyal medyanın etkisiyle hızlanmış durumda.
İşin maddi pastası da çok büyük
Özellikle gençler arasında, bu tür uygulamalar "kendini keşfetme" ve "ruhsal gelişim" adı altında yaygınlaşıyor. Adeta dijital dünyayı bir tapınağa çeviren bu enerji cemaati normal insanları bile anormal hale getirecek kadar popüperlik kazandı, yüksek etkileşimler ile özendirici bir hal aldı. Tabii işin maddi pastası da çok büyük; bu tür eğitimler ve kurslar ciddi bütçelerle satılıyor.
Yoga ve Budizm gibi öğretiler modern dünyada ticari bir ürüne dönüşmüş durumda. Yoga, bir yaşam biçimi ve ruhsal tatmin aracı olmaktan çok, bedensel bir egzersiz ve "moda" haline geldi. İnsanlar, yogayı sadece bedenlerini şekillendirmek veya sosyal medya hesaplarında paylaşmak için yapıyor.
Budist öğretiler ise içeriğinde sapmalara müsait olmasıyla ticari bir slogan haline getirildi. "Anda kalmak", "mindfulness" gibi kavramlar, derin felsefi kökenlerinden koparıldı ve modern insanın hızla tüketebileceği bir ürün haline getirildi. Bir dönem Hollywood ünlüleri ile başlayıp sosyal medya fenomenleri ile devam eden Budist deneyim reklamı insanları yüzeysel bir manevi deneyime hapsettti ve bu insanların gerçek din (İslam) ile tanışma şansları da hiç olmadığı kadar azaldı.
Şamanizm ve pagan ritüelleri, modern dünyada, sapkın ve tehlikeli bir o kadar da fantezi bir hale dönüştü. Özellikle Batı'da, şamanik ritüeller adı altında düzenlenen etkinlikler, çoğu zaman insanları manipüle ve istismar eden grupların elinde tehlikeli bir oyun haline geldi.
Ayahuasca seremonileri, büyü ayinleri ve "ruhsal dönüşüm" vaat eden ritüeller, bilimsel, dinsel ve etik bir temel olmadan yaygınlaşıyor. Katılımcılar, çoğu zaman bu ritüellerin etkisi altında bilinç dışı bir halde kalıyor ve bedensel ya da ruhsal olarak zarar görebiliyor. Pagan inanışlarının modern uyarlamaları da benzer şekilde, insanları olmayan kurgu güçlerin varlığına inandırıyor ve maddi kazanç peşinde koşan gruplar tarafından istismar ediyor.
Soytarılıktan farksız ritüeller Bu tür akımların yükselişi, yalnızca insanların ruhsal tatmin arayışıyla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda toplumsal ve ahlaki
sorunları da beraberinde getiriyor. Örneğin, ezoterik şifacılık adı altında uygulanan enerji terapileri, ciddi sağlık sorunlarına sahip insanların bilimsel ve geleneksel tıbbi tedavilerden uzaklaşmasına neden oluyor. Bu durum, böyle olur olmaz yollara başvuranların sağlığını tehlikeye atıyor ve ölümcül
sonuçlar doğurabiliyor.
Yeni seküler akımların yükselişi durdurulmalı, ortalıkta soytarılıktan farksız ritüellerle sosyal medyada arz-ı endam edenlere engel olunmalıdır. Bu tür mekanların (tapınak) ruhsatları iptal edilmelidir.
Artık iyice yorulan kapitalizmin her gün dövdüğü zihinleri ele geçirilen, kendini değersiz hisseden modern insanın ruhsal tatmin arayışında, akıl ve dinin rehberliğini benimsemesi gerektiği açık. Anlam arayışı, yalnızca insanın değil, tüm insanlığın faydasına olacak şekilde yönlendirilmeli. Gerçek dinin insanlara özellikle gençlere ulaşması önündeki bariyerler kaldırılmalı, dini temsil eden kişilerin de en az sapkın akımların temsilcileri kadar çalışkan olup terk ettikleri alanı geri kazanmak için emek vermeleri kaçınılmazdır.