Yeni dünyanın milyarderleri
Zamane milyarderlerinin hayatı ve düzeni değiştirme tutkusu
Dünyanın zenginleri, büyük servet sahipleri, ekonomik imparatorluk kuranları hiç eksik olmadı. Paranın gücü sayesinde bunların dünya üzerinde bir etki güçleri de oldu daima. Ancak günümüzün mülti-milyarderleri eskilerin zenginlerine göre bir hayli farklılıklara sahipler. Ekonominin, ticaretin dışındaki pek çok alanda da oldukça faal ve girişkenler.
Dünyanın en büyük servet sahibi unvanını bir kaptırıp bir geri alan isimlerden biri olan Amazon'un kurucusu ve sahibi Jeff Bezos'un kendisinden yatırım tavsiyesi isteyen bir tanıdığına söylediği söz bu farklılıklardan en önemlisini gayet isabetli açıklıyor. Ahbabına "İnsanların hayatını değiştiren" girişimlere yatırım yapma tavsiyesi veren Bezos'un bu sözü, günümüz büyük zenginlerinin insan hayatına doğrudan temas eden bir yönleri olduğunu da ilk ağızdan anlatıyor.
Bezos'un başlıca faaliyet gösterdiği birçok sektörü içine alan "online satış" işi hayatımızı kolaylaştırırken ticaret ve alış-veriş anlayışını da doğrudan etkileyen bir unsur. Ancak hayatımızı değiştiren ya da değiştirecek konulara giren mültimilyarderler onunla sınırlı değil. Dünyanın diğer büyük zenginleri de insanlığın hayatını değiştirmek için yatırım üstüne yatırım yapıyorlar.
Bu milyarder girişimcilerin en başında ise üç isim geliyor: Birkaç hafta önce gerçekleştirdiği ilk uzay turu ile uzay turizmi çağını başlatan SpaceX, otomobil sürüşünde yeni bir çağ başlatan Tesla Motors ve tabii ki beynimize çip yerleştireceğini apaçık bir şekilde ifade eden Neuralink girişimlerinin kurucusu ve patronu Elon Musk. Facebook ile hayatımızın her anını paylaşma arzusu duymamıza sebep olan Mark Zuckerberg. Yazılım dünyasının öncü isimlerinden olmasının yanında dünyada hemen her kritik konuda bir girişimi bulunan Microsoft'un kurucusu Bill Gates. Bu üç isim dünyanın yeni zenginleri olarak hayatlarımıza ciddi şekilde dokunmaya devam ediyor.
Yeni küresel patronların sıra dışı düşünce kampı
Geçtiğimiz aylarda ABD'nin Idaho eyaletinde Sun Valley (Güneş Vadisi) bölgesinde bir "yaz kampı" gerçekleşti. Bu yaz kampının benzerlerine göre bir farkı vardı. Kampın ziyaretçileri sadece eğlenmek için kapma gitmediler tabii ki. Dünyanın en etkili servet sahiplerini ağırlayan bu kampın ana gündemi dünyada neler olup bittiği ve dünyanın nasıl bir yere doğru gittiğiydi. İnsanlığın ve gezegenin gidişatı burada tartışıldı.
Bu kampın, servetlerinin toplamı 825 milyar doları bulan ziyaretçileri arasında Jeff Bezos, Mark Zuckerberg ve tabii ki Bill Gates de vardı. Tahmin edeceğiniz gibi kamp sıradan bir kamp değildi. Bu sebeple söz konusu düşünce kampı için Michigan eyaletinin ve Kanada'nın bir bölümünü de kapsayan bölge hava sahası geçici olarak kapatıldı. Tüm dünyanın gündeminde olduğu gibi yeryüzü zenginlerinin de gündeminde iklim değişikliği vardı. Bill Gates de konuşmasında, milyoner ve milyarderlere iklim değişikliğiyle daha etkili mücadele etme çağrısında bulundu. Ancak iklim değişikliği ile mücadelede, uçakların neden olduğu karbon salınımını azaltmak büyük rol oynasa da katılımcıların çoğu kampa özel jetleriyle geldi. Konuşulan diğer konu başlıkları ise kamu sağlığı, ceza yargı reformu ve küresel ekonomi oldu.
Görüldüğü gibi çoğu tekno-milyarderler olan gezegenin en büyük servet sahiplerinin sıradan insanın hayatına daha fazla dâhil olduğu ve giderek daha fazla etkide bulunduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Gelin şimdi dünyanın bu etki sahibi zenginlerinin hiç olmazsa üçünü, ama dünyanın muhtemel yeni düzeninde en fazla katkı payı olacağı tahmin edilen üçünü biraz daha yakından tanıyalım ve son birkaç on yılda hayatımızı nasıl değiştirdiklerine bir göz atalım. Tabii ki aklımızda bir soru ile: "Dünya nereye gidiyor?"
Elon Musk / Geleceğin dünyasını şekillendirmeyi hedefleyen bir dâhi ya da deli
Çığır açacak girişimler, hedefler, hayaller… Bütün bunların ardında ise tek bir isim var: Elon Musk. Kimilerine göre o çağımızın dâhisi, kimilerine göre ise bir dolandırıcı... Kesin olan bir şey var ki sıra dışı görünmeyi ve tüm dünyanın ilgisini çekmeyi gayet iyi beceriyor. "Toparlanın gidiyoruz!" çağrısıyla Musk, insanların bir kısmını Mars'a veya uzayda herhangi bir yere götüreceğini iddia ediyor. Dünyanın kaynaklarının her geçen gün tükendiği ve nüfusun artışının da hızla sürdüğünü düşünürsek haksız da sayılmaz. Ancak akıllarda birçok soru işareti de barındıran bir çağrı bu. İnsanlığı uzaya taşıyacağını iddia eden Elon Musk'ın kim olduğuna biraz daha yakından bakalım.
Güney Afrika'nın başkenti Pretorya'da 1971 yılında dünyaya gelen Elon Revee Musk, içe dönük bir çocuktu. Sık sık zorbalığa uğradığı çocukluk döneminde, hem evde hem de hem de okulda ciddi sorunlar yaşadı. Musk'ın bu dönemde tek sığınağı kitaplar oldu. Öyle ki okuyacak bir şey bulamadığında henüz 9 yaşında Britannica Ansiklopesi'ni okuyup bitirdi. Musk, 10 yaşına geldiğinde ise kitapların yanına bir de bilgisayar eklendi. Uykusuz geçen günlerinde hem kitaplar hem de programlama öğrenmesi ona eşlik etti. 12 yaşına geldiğinde yazılım merakı iyiden iyiye arttı ve bir oyun yazdı. 1984 yılına geldiğinde PC and Office Technology adlı bir dergi bu oyunun kodlarını yayınlamak için Musk'a 500 dolar gibi bir ödeme yaptı ve ilk parasını kazandı. Musk için artık Güney Afrika yeterli gelmemeye başladı, daha sonra babası ile boşandıktan sonra memleketi Kanada'ya dönen annesinin yanına gitti. Kanada'da üniversiteye başladı ve 2 yıllık eğitimden sonra ABD'ye transfer oldu. Fizik ve İktisat alanlarında çift ana dal yaparak mezun oldu. Aslında Musk için akademi burada bitti diyebiliriz çünkü 24 yaşına geldiğinde fizik alanında doktora yapmak için Stanford Üniversitesi'ne kayıt oldu fakat iki gün sonra okulu bıraktı. 24 yaşına geldiğinde Musk'ın girişimci ruhu öne çıkmaya başladı ve kardeşi ile birlikte 1995 yılında 28 bin dolar sermaye ile ilk web yazılım firmasını kurdu. Ev tutmaya parası yetmediği için tuttukları ofiste yatan Musk, "Uyanık olduğumuz her an çalışıyorduk" sözleriyle tarif ettiği çalışmasının karşılığını aldı. Kazandığı para ile bir süre finansal hizmetler alanında şirket kurdu, şirketin satışıyla yeni işlere imza attı.
Ardından havacılık teknolojisi üreticisi ve uzay taşımacılığı hizmetleri şirketi olan SpaceX, elektrikli araç üreticisi Tesla Motors, güneş enerjisi hizmetleri şirketi olan SolarCity gibi birçok şirkete öncü oldu. Hız kesmeden yatırımlarına devam eden Musk, dost canlısı olarak gördüğü yapay zekâyı teşvik etmeyi amaçlayan OpenAl, beyin-bilgisayar ara yüzlerini geliştirmeye odaklanmış bir nöroteknoloji şirketi olan Neuralink gibi birçok yatırım yaptı. Musk, hem günümüzü hem de geleceğimizi değiştirecek birçok faaliyet alanı ile hayatlarımızı etkilemeye ve beraberinde de tartışılmaya devam ediyor.
Mark Zuckerberg / Özel hayatların korsanı
2018 yılında sosyal paylaşım sayfası Facebook büyük bir problemle karşı karşıya kaldı. Siyasi danışmanlık şirketi Cambridge Analytica'nın Facebook verilerini ele geçirmesiyle başlayan davada mahkeme Facebook kurucusu Mark Zuckerberg'e bir soru yöneltti: "Dün gece kaldığın 12 otelin adını bizimle paylaşmak hoşunuza gider mi?" Zuckerberg bu soruya biraz gülerek "Hayır" cevabını verdi. Ancak önce Facebook, sonra Instagram'ı satın aldı ve şimdi özel hayatlarımızın her anını dijital ortamda kullanıcılara sunuyor. Kişilerin kendi tercihleri ile paylaşmasına kimse karışamaz ancak bu ağlar ile şifre, gizli yazışmalar gibi birçok özel veriyi elinde tutan sosyal ağ platformları bilgilerimizi reklam uğruna gizliden gizliye satıyor. Artık klişeleşmiş olan bir söz bu hali gayet açık anlatıyor: "Bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir!"
Mark Zuckerberg, ABD'nin en saygın üniversitelerinden Harvard'da eğitim aldığı yıllarda, okulun en yakışıklı ve en güzel öğrencilerinin seçildiği facemash. com sitesiyle özel hayatlara girmeye başladı. Tahmin edeceğiniz gibi üniversite öğrencileri kendi istekleriyle bu fotoğrafları yüklemediler. Üniversitenin veri tabanını hack'ledi ve disipline verildi. Zuckerberg bir kere özel hayatlara girmeye başlamıştı ve bundan asla vazgeçmedi ve 2018 yılında Harvard'lı öğrencileri internet üzerinden buluşturmak için kurduğu Facebook 18 ayda ABD'nin en büyük arkadaşlık sitelerinden birine dönüştü.
Instagram ve WhatsApp gibi iki önemli uygulamayı satın alan Facebook özel hayatlarımızı adeta sardı. Dolayısıyla Cambridge Analytica gibi yeni bir skandal çıkmadan özel hayatlarımıza ait bilgileri kontrol etmemiz gerekiyor. 87 milyon kişinin bilgilerinin çalınması konusunda "Hata yaptım, özür dilerim" demekle yetinen Zuckerberg ve girişimleri hâlen olduğu gibi gelecek adına da özel hayatlarımız için tehdit olmaya devam ediyor.
Bill Gates / Kimine göre melek, kimine göre şeytan
sahip, dünyanın her yerinde yaşanan sorunları dert eden ve çözümler üretmek için var gücüyle çalışan bir Bill Gates portresi sunuyordu. Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var ve bu yüzde dünyada ne kadar şüpheli gelişme varsa arkasında adı yazan bir Bill Gates bulunuyor. Açıkçası komplo teorilerine bolca malzeme olan Bill Gates bir yandan da birtakım gizli teşkilatların komplolarla kurmak istediği Yeni Dünya Düzeni'nin taşeronlarından biri olarak gösteriliyor.
Gelin şimdi Bill Gates'in zihninde bir yolculuğa çıkalım: 20. yüzyılın son döneminde en başarılı şirket patronlarından biri olarak bilinen Bill Gates, on iki yaşındayken özel bir okulda bilişim kurslarına gitti. Okul arkadaşı Paul Allen ile birlikte boş zamanlarını çoğunlukla yazılımlar üzerinde çalışarak geçirdi. 1972 yılında arkadaşıyla ilk şirketleri Traf-O-Data'yı kurdular. 1975 yılına geldiğinde ise Gates, arkadaşı Allen ile Microsoft'u kurarak kısa zaman içinde dünyanın sayılı multi-milyarderlerinden biri haline geldi.
Büyüme rakamları her geçen yıl yükseldi. Dünyanın en zenginleri listesine adını yerleştirdi. 2006 yılında Gates, şirketteki sorumluluk yükünü kademe kademe azaltacağını ilan etti. Bu yıl içerisinde boşanma kararı aldığı eşi ile kurduğu Bill & Melinda Gates Vakfı'nda çalışmalarına devam etti. Öyle ki dünyada ne sorun var ise el atmaya çalıştığını gördük! Afrika'daki susuzluk sorunundan dünyayı küresel olarak etkileyen Covid-19 için aşı fonlamalarına kadar. Ancak bu yardımları yaparken vakfın dünyada tarımı yok eden Monsanto ve Cargill'e, insan sağlığını tehlikeye atan Coca-Cola'nın 538 milyon değerindeki hissesine sahip olması gözlerden kaçırıldı. Gates gıda alanında dünyaca bilinen şirketlerden Unilever, Kraft-Heinz, Mondelez, Tyson Foods'un yanı sıra başka şirketlerin hisselerine de sahip. Daha birçok çelişkili yatırımlar yapan vakıf, aynı zamanda dünyanın içinde bulunduğu duruma en çok yardımcı olan kuruluş olarak sunulmaya devam ediyor. Bu büyük çelişki de yatırımcıların hakkındaki tartışmaları artırıyor.