15 Temmuz kalkışmasında FETÖ’ye dair deliller
Tarla bakmaya gittim deyip "arazi" oldu: Adil Öksüz
FETÖ'nün "Hava Kuvvetleri İmamı" olduğu tespit edilen, Gülen'in sağ kolu ve darbe girişiminin kritik ismi olan Öksüz, askerî personel olmamasına rağmen 16 Temmuz sabahında kanlı darbe girişimin merkez üssü Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda yakalanmıştı. "Bölgeye tarla bakmaya" gittiğini iddia eden Öksüz, çıkarıldığı mahkemede verilen garabet bir karar sonucu adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından kayıplara karıştı. 2002'den bu yana 109 kez yurt dışı seyahati yapması ve darbe girişiminden iki gün evvel yurtdışından dönmesiyle dikkat çeken Öksüz'ün FETÖ mensubu teröristlere Pensilvanya'nın talimatlarını ilettiği ve "darbe fetvası" verdiği de güvenlik güçlerinin elindeki bilgiler arasında yer aldı.
Rütbelilerin baş selamı verdiği sivil: Kemal Batmaz
FETÖ'nün "sivil imamlarından" olduğu tespit edilen, bir dönem FETÖ ile olan bağlantısı tescillenmiş Kaynak Holding'de yönetim grubu başkanlığı yapan Kemal Batmaz'ın da o gece Akıncı Üssü'nün koridorlarında dolaştığına ve rütbeli askerlerin kendisine baş selamı verdiğine dair görüntüler mevcut. Ayrıca Batmaz'ın 11 Temmuz'da Öksüz ile ABD'ye aynı uçakta gittiği ve 13 Temmuz'da yine aynı uçakla ABD'den döndüğü güvenlik kameralarına yansıdı. Batmaz'ın Öksüz ile Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yürüttüğü iddia ediliyor.
Darbeciler arasındaki İletişim ağını Harun Biniş sağladı
Akıncılar Üssü'nde darbenin yönetimini yürüten ve burada görüntülere yansıyan sivillerden biri de Harun Biniş. 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasındaki iletişim görevini yürüten Biniş'in, rehin alınıp üsse getirilen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a darbeyi kabul etmesi durumunda Gülen ile iletişimlerini sağlayabileceğini söylediği ifadelerde yer alıyor.
Askere direnenlerin direncini kırın!
Güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen Whatsapp görüşmelerinde darbecilerin kendi aralarında; "Abiler herkes işini gücünü bıraksın, askerin müdahalesine yardımcı olmalarını temin etsin. Askere direnenlerin direncini kırsınlar" gibi ifadelerin yer aldığı mesajlar tespit edildi.
Lavaboda yakılamayan not
FETÖ'nün okullarının ve dershanelerinin Türkiye sorumlusu olduğu ileri sürülen, Gülen'in yeğeni Mehmet Mezher Gülen'e gönderilen bir not aslında bu darbenin FETÖ tarafından gerçekleştirildiğini ispat eden delillerden sadece bir tanesi. İzmir'in Kırklar ilçesinde bulunan 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun havalandırma alanlarında 21 Temmuz günü infaz koruma memurları tarafından bulunan ve cezaevi yönetimince İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen notta, FETÖ mensuplarının girişilen darbe girişiminin başarısız olduğundan ötürü yaşadıkları hayal kırıklığına şahit oluyoruz.
Twitter fenomeni olan darbeci albay
@kula_mer ve @kemal_ingiliz hesaplarıyla bilinen ve twitter fenomenlerinden olan "Analizi Harbiyeli"nin hesabının aslında Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç'a ait olduğu ortaya çıkmıştı. 15 Temmuz akşamı ve daha öncesinde attığı tivitlerle darbenin sinyallerini veren Kulaç'ın kardeşleri de FETÖ için stratejik yerlerde konuşlanmıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İkmal Dairesi Başkanı Tuğamiral Hasan Kulaç ve Yargıtay Üyesi Hüseyin Kulaç da FETÖ davaları kapsamında tutuklandı.
Harp Okulu'nda darbe hazırlıkları
Kara Harp Okulu, 15 Temmuz darbe girişiminde kilit yerlerden birisiydi. Kara Harp Okulu'nda subaylık eğitimi gören askeri personelin Genelkurmay Başkanlığı karargâhına helikopterlerle nakledildiği tespit edildi. Darbe girişimi ertesinde 256'sı öğrenci 8'i rütbeli asker olmak üzere 264 kişi tutuklandı.
Askerî araçta yakalanan polis müdürü
Gezi olayları ve 17/25 Aralık sürecinde İstanbul Güvenlik Şube Müdürü olarak görev yapan ve 1 Kasım 2014'te FETÖ mensubu olması sebebiyle görevinden ihraç edilen Mithat Aynacı, devlet içinde yer alan FETÖ mensubu yargıçların kararıyla görevine geri dönmüştü. 15 Temmuz gecesi Vatan Caddesi'nde bir askeri zırhlının içinde yakalandı.
Darbeyi haber veren tivitler
FETÖ'nün manipülasyon alanı olarak seçtiği en önemli yerlerden birisi elbette basın ayağıydı. Ve bu manipülasyon ağını yöneten kişiler de bir şekilde yurtdışına kaçtılar. Yurtdışında terör faaliyetlerini sürdüren kişilerden olan Emre Uslu, Tuncay Opçin ve Mustafa Ünal 15 Temmuz tarihinden hemen önce attıkları tivitlerle darbenin geleceğinin sinyalini de verdiler. Hatta Opçin'in attığı tivit olayın ne denli kanlı olacağının da göstergesiydi.
Mehmet Partigöç
Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire eski Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç darbe girişimi sonrası verdiği ifadede darbeye karışmadığını, yaşanan karışıklıkları engellemek için orada olduğunu söylemişti ama hem kamera kayıtları hem de karısına yazdığı notlar kendisini yalanlayacak türden delillerdi.
Çengelköy'de cani bir komutan
Darbe girişiminin kilit noktalarından biri olan Çengelköy'de askerleri yönlendiren Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın 15 Temmuz gecesi yaptıkları ve söyledikleri kan donduran cinstendi. Lacivert Dergi'de; "Bir kızın işgal gecesi hatıraları" adıyla düzenleyip verdiğimiz yazının ses kaydının tamamı dinlendiğinde gecenin vahşeti tam olarak anlaşılıyor. Halkın üstüne doğrudan ateş edin emri veren Çıkrıkçı'nın, aynı zamanda çocuğunu aramaya gelen yaşlı bir adamın kafasını aracın camına vurarak dövdüğüne şahit oluyoruz.