Aun San Suu Kyi, uzun süredir askeri vesayet altında yönetilen ülkesinde uzun soluklu bir demokrasi mücadelesi verdi. 2010 yılında cezası kaldırılana kadar uzun süre hapis ve göz hapsinde kaldı. Bu mücadelesi nedeniyle Nobel Barış Ödülü bile aldı. Nihayet 25 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk demokratik seçimlerde partisi yüzde 70 çoğunlukla iktidara geldi. Ancak Nobelli barış elçisi Kyi'nin barış ve demokrasi imtihanı asıl şimdi başlıyor. Zira Aun San Suu Kyi, ülkesinde büyük bir zulme uğrayan, vatandaş kabul edilmeyen, kimlik bile verilmeyen, saldırılara maruz kalan, dünyanın en fazla horlanan halkı olan Arakanlı Müslümanların mağduriyeti karşısında bugüne kadar hep sessiz kalmayı tercih etti. Nobel Barış Ödülü almış bir demokrasi kahramanı olarak utanç verici bir sessizlikti bu. Ancak o ve partisi şimdi muhalefette değil, iktidarda ve artık sessiz kalmanın mazereti de kalmadı. Sadece Arakanlı Müslümanları tanıması bile basit ama önemli bir ilk adım olabilir ve ona gönüllerin nobelini kazandırabilir. Aun San Suu Kyi'nin nasıl bir barış ve demokrasi kahramanı olduğunu bundan sonra göreceğiz. Seçim zaferi aynı zamanda onun için büyük bir demokrasi ve insan hakları imtihanı olacak.