Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan ile evliliğinden gerçek bir aşk çocuğu olarak dünyaya gelen ve bu aşkın anısına 'güneş ve ay' adı verilen Mihrimah Sultan evlilik çağına geldiğinde taliplerinden biri Rüstem Paşa, diğeri ise Mimar Sinan'dır. Ancak Mihrimah Sultan 50 yaşında ve evli olmasına rağmen kendisine çılgınca âşık olan Sinan'la değil, Rüstem Paşa ile evlendirilir. Yıllar sonra Mimar Sinan'dan Mihrimah Sultan adına bir cami yapması istendiğinde Sinan sadece dehasını değil, tutkulu aşkını da yansıtacağı bir eser vücuda getirir. Etekli bir kadın siluetini andıran Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'ni 1548'de tamamlayan Sinan, Mihrimah Sultan'a olan aşkının nişanesini sadece bu camiye nakşetmez. Bundan sonra yine Mihrimah Sultan adına Edirnekapı'da yaptığı bir başka camiye de 14 yıl sonra bu aşkı yansıtır. Söylendiğine göre bu camii de tasarımıyla Mihrimah Sultan'ın özelliklerini temsil eder. Sinan, her iki caminin de tasarımında aşkını unutamadığı sultanın özelliklerini temsil eden öğeler kullanmıştır.