Çok şey anlatan hikâyeler
Güray Süngü bu yıl ilk kez düzenlenen Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri'nde, Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi adlı son kitabıyla hikâye dalında ödüle layık görüldü. Ödül kazandığını öğrenen Süngü, sosyal medyadaki hesaplarında heyecanını yukarıdaki cümleyle ifade etti.
Bir yazarı, kitaplarında değil de internetteki kişisel hesaplarında yazdıklarıyla da tanımak mümkün bugünlerde. Bu cümle de Güray Süngü hakkında çok fazla bilgi veriyor aslında bize. Tek cümleyle onun mütevazılığını ve bir edebiyatçının sahip olması gereken o inceliği taşıdığını anlayabiliyoruz. Edebiyatçının eserleri hiçbir zaman kişiliğinden bağımsız değerlendirilemez. O yüzden hikâyelerini, romanlarını, şiirlerini okuduğumuz yazarlar hakkında bilgi sahibi olmak yalnızca merakımızı doyurma çabası değil, aynı zamanda doğru okuma yapmanın da yollarından birisidir.
Güray Süngü, eserlerinde kullandığı gösterişsiz üslubuyla, biçimden çok manaya değer verdiğini gösteriyor. Okuru ağdalı cümleler altında ezmeden hikâyelerine ortak etmek için çabalıyor. "İnsan kendisine karşı bile yabancılıktan kurtulamıyor kimi zaman." diyen yazarın arayışı, öncelikle kendini tanımak/bilmek. Kendini bilen, her şeyi bilmek için bir kapı aralamış olur çünkü. Güray Süngü de o kapının eşiğinde duruyor ve okurunu oraya bekliyor.
Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi, henüz yeni ödül almış bir kitap olmasının yanı sıra bir çırpıda okunabilir olmasıyla da Güray Süngü eserlerine giriş yapmak için ideal bir kitap. On bir hikâyeden oluşan 134 sayfalık kitap insana ve hayata dair o kadar çok şey anlatıyor ki, kitabı bitirdikten sonra Süngü'nün diğer eserlerini de okumak için sabırsızlanacaksınız.