Mısır'da utanç seçimi
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin resmi sonuçlarının açıklanmasından iki gün sonra 5 Haziran'da Havacılık Bakanlığı'nca alınan ve uygulanıp uygulanmayacağı henüz kesinleşmemiş bu karar, Mısır'ın içinde bulunduğu trajik hali gözler önüne seriyor.
Aslında teması tatil olan bu sayı için Mısır'ın tarihi ve turistik güzelliklerini anlatan bir yazı yazmayı isterdim. Kahire'de Han Halili'den, Sultan Hasan Camii'ne eski Kahire sokakları yürüyüşlerinden, Nil Nehri üzerinde güneyde Asvan kentine dek uzanan eski Mısır'ın görüleceği gemi turlarından ya da Sina Yarımadası'nın güneyindeki Şarm el-Şeyh kıyısı Kızıldeniz'de dalış yapmak gibi güzelliklerden bahsetmek…
Ancak 2013 Haziran'ında yaşanan darbe sonrası özellikle güvenlik nedeniyle Mısır turizmi tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Türkiye de dâhil olmak üzere pek çok ülke, vatandaşlarına Mısır'a seyahat etmeme uyarısında bulundu. 2011 devrimi sonrası düşüş gösteren turist sayısı, 2012 yılında ciddi bir toparlanma yaşamış, turizm gelirleri artmıştı. 2013 askeri darbesi ile birlikte turizm gelirleri, devrim öncesi rakamların yarısını bile yakalayamadı. Turizm Bakanı, 2013 yılını modern Mısır tarihinin en kötü turizm yılı olarak açıkladı. 2014 yılının ilk dört ayı rakamlarının ise 2013 yılı aynı döneminin bile gerisinde olduğu görüldü.
Temel gelir kaynaklarından biri turizm olan Mısır'da gelinen bu durum üzücü olmakla birlikte hiç de şaşırtıcı değil. 2011 devriminden sonra ilk kez serbest seçim tecrübesi yaşayan halk ve o tarihe dek siyasi denklemin dışında tutulmuş muhalif hareketler, yaşanan seçim galibiyetlerine rağmen devlet kurumlarının kemikleşmiş yapısı karşısında sistemi açmakta zorlandılar. Ülkenin toparlanması gereken bu süreçte ordu ve yargı başta olmak üzere Mısır'da vesayet sisteminin sürmesi için gerekli altyapılar hazırlandı. Ardından bazı sivil toplum örgütleri ve medya kullanılarak gerçekleştirilen darbe, halk desteği ile popüler bir hareket olarak sunuldu.