Günde 2,5 varil üretimiyle Afrika’nın birinci, dünyanın altıncı petrol üreticisi Nijerya’da aylardır bir Boko Haram terörüdür almış başını gidiyor.
Boko Haram'a karşı ise başını ABD, İngiltere ve Fransa'nın çektiği bir devletler ordusu sözde bu terörü önlemeye çalışıyor. Netice tahmin edeceğiniz gibi: Boko Haram her zamankinden daha pervasızca faaliyetlerine devam ediyor. Nijeryalıların başına gelen aslında komşu ülkelerimizde halen yaşanan bilindik bir senaryodan başkası değil. ABD, İngiltere ve Fransa yarım yüzyıldır rahatlıkla Nijerya petrolünün tek hâkimiyken, Nijerya olmadık bir şey yaptı ve Çin'le topraklarında petrol kuyuları işletme anlaşması imzaladı. Batılı ülkeler tarafından 'kabul edilemez' olan bu 'suç', petrol üreticisi Arap ülekelerinin de huzurunu kaçırdı haliyle. 50 yıldır ürettiği petrol kendi vatandaşına yar olmayan Nijerya'nın İran ve Venezuela gibi petrolü üzerinde kendi başına tasarruf etme çabası derhal cezalandırılmalıydı. Bu cezanın adı ise Boko Haram'dı. Boko Haram sayesinde hem Nijerya cezalandırılıyor, hem Çin'in önü kesilmeye çalışılıyor, hem bölgeye müdahale ediliyor hem de İslam'ın itibarı bir kez daha yerle bir ediliyor. Bir taşla dört kuş…