Uluslararası Ceza Mahkemesi kedi olalı bir fare tuttu

Birol Biçer 30 Ekim 2014, Perşembe

Aslında hemen herkes Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden (UCM) ümidi kesmiş gibiydi.

Zira büyük umutlarla kurulmuş, devletlerin ve resmi görevlilerin işledikleri insanlığa karşı suçları cezalandırabileceği düşünülmüştü. Kurulduğu günden beri sadece birkaç resmi görevliyi yargılayabilen, Batılı ülkelere ve yetkililerine karşı aciz kalan, sadece birkaç Afrika ülkesine diş geçirebilen, katliam ve soykırımların asıl faillerine ulaşabilecek yetki ve gücü bulunmayan mahkeme tam bir hayal kırıklığı olmuştu ki 8 Ekim'de başlayan mahkemeyle kedi olalı ilk faresini yakalamış oldu. 2007-2008 yıllarında binin üzerinde kişinin öldüğü şiddet olayları dolayısıyla UCM tarafından yargılanması talep edilen Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta mahkeme önünde ifade vermek üzere Hollanda'ya gidip teslim olunca UCM de ilk defa bir devlet başkanının ifadesini almış oldu. Üstelik Kenyatta, bu sorgulamaya katılmakla görevini bırakmış oldu. UCM'nin bundan sonra kimlere diş geçirebileceği hayli merak konusu.

Benzer Haberler

Nobel Barış Ödülü’nü alan şahsın kendi ülkesi ve toplumundan iltifat görmesi beklenir. Hintli Kailash Sathyarti için bu böyle. Ancak onunla aynı ödülü paylaşan Malala Yusufzai ismi Pakistan için görüş birliğine konu olmaktan şimdilik çok uzak.

Suriye’de 15 Mart 2011’de başlayan muhalif ayaklanmaların başından beri şiddetten kaçmak için ülkeyi terk ederek mülteci konumuna düşen Suriyelilerin sayısı 3,6 milyona ulaştı.

Magazin figürleri ve ünlü denilen zevatın eline düşüp de içi boşalmayan kavram, çarpıtılmayan eğilim var mı acaba?

Geçtiğimiz yıl Arap asıllı bir İngiliz vatandaşının Asyalı çalışanını köle olarak kullandığı için cezaya çarptırıldığı Birleşik Krallık’ta bu ceza bir ilk olsa da modern kölelik örnekleri bu kadarla sınırlı değil.