Lacivert Yazı İşleri: SİYASET SAHNESİNDEN NARSİSİST, KİBİRLİ VE TUTARSIZ MANZARALAR

SİYASET SAHNESİNDEN NARSİSİST, KİBİRLİ VE TUTARSIZ MANZARALAR
Giriş Tarihi: 15.09.2023 14:16 Son Güncelleme: 15.09.2023 14:27
Siyasetin kaçınılmaz kıldığı rekabet ortamında aşağılayıcı, tutarsız ve kibirli söylem ve tavırlara fazlasıyla alıştık. Özellikle son seçim sürecinde… Tüm bunlar yetmezmiş gibi bu sürece bol miktarda narsisizm sosunun da karıştırıldığını gözlemledik. Şişirilmiş benlik duygusuna, aşırı hayranlık ihtiyacına sahip, genellikle başkalarından üstün olduklarına inanan siyasetçilerin kendini tanıtma, görkemli politik öneriler sunma ve özden ziyade kişisel imaja odaklanma konusunda sergiledikleri performans hayli dikkat çekiciydi. Siyasette narsisist liderlerin ve figürlerin artmasını açıklar nitelikteki ABD ve Danimarka’da narsisizm ile ilgili yapılan bir dizi araştırma, narsisist kişilerin politik olarak daha aktif olabileceklerini ortaya koyuyor. Ülkemizde de son dönemlerde önce çıkan bazı siyasilere göz attığımızda çoğunlukla narsisist söylemler üzerinden bir siyaset yürütüldüğünü görüyoruz. Son dönemin en akılda kalan ve buram buram narsisizm, hakaret, kibir ve tutarsızlık kokan vakalarına göz atmaya ne dersiniz?

KILIÇDAROĞLU: "BANA OY VERMEYECEKSEN SANDIĞA GİTME!"

Türkiye'nin 14 Mayıs'ta sandık başına gittiği Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde hüsrana uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur seçimine
kısa bir süre kala katıldığı televizyon programında seçmenlere "sandığa gitmeyin" çağrısında bulundu. İlk turda Kandil'in, HDP'nin ve FETÖ'nün
desteğini alan Kılıçdaroğlu, seçimlerin ikinci tura kalmasıyla birlikte vatansever ve milliyetçi bir role büründü ve milli hassasiyeti olan seçmene "Bana oy vermeyeceksen sandığa gitme" dedi. Her fırsatta demokrasi ve fikir özgürlüğünden bahseden Kılıçdaroğlu, "Anayasanın ilk dört maddesini değiştireceğiz' diyen partiye oy verme kardeşim. Verirsen kusura bakma ama sen milliyetçi falan değilsin" sözleriyle aslında ilk dört maddenin değiştirilmesi yönünde bir iddia olmamasına rağmen millet iradesine saygı duymadığını gözler önüne serdi.

DAVUTOĞLU: "TAYYİP ERDOĞAN'IN EN ÇOK KORKTUĞU PARTİ GELECEK PARTİSİ'DİR!"

28 Mayıs'ta gerçekleşen ikinci tur seçimleri kapsamında düzenlediği basın toplantısında Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi partilerden korktuğunu ve en çok korktuğu partinin de Gelecek Partisi olduğunu iddia etti. Kendine bir hayli güvenmesine rağmen geçtiğimiz seçimde kendi amblemiyle seçime girmeye cesaret edemediği için oy oranını bilemediğimiz ve dolayısıyla yorum dahi yapamadığımız Davutoğlu, bu durumu şu şekilde savundu: "Bakın açık ve net söylüyorum. Tayyip Erdoğan'ın en çok korktuğu parti Gelecek Partisi'dir. O yüzden bizim adımızı anmıyor. Sanki adımızı anmadığında var olmayacağız."

MERAL AKŞENER KENDİNİ BAŞBAKAN İLAN ETTİ

15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen önce katıldığı bir televizyon programında "Ben başbakan olacağım" diyen Meral Akşener, bu hayalini her
fırsatta yinelemeye devam etti. Akşener, seçim çalışmaları kapsamında düzenlediği mitingde "14 Mayıs akşamı sizlerin helal oylarıyla elbette
ben başbakan olacağım, Sayın Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı olacak" dedi. Akşener'in bu hayalinin gerçekleşmesi için muhalefetin en az 360 vekillik ve cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması gerekiyordu. Tüm bunlar gerçekleştikten sonra da parlamenter sisteme dönüş için cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yenilenmesi ihtiyacı doğacaktı. 21 yıldır Erdoğan karşısında sürekli mağlup olan muhalefetin seçime aynı adaylarla ve
kötü politikalarla girilmesine rağmen Akşener'in tüm bu amaçları gerçekleştireceğine dair inancına ve kendine bu kadar güvenmesine kimse
anlam veremedi. Nitekim sonuç Akşener için tam bir hüsrandı.

İMAMOĞLU: "13. CUMHURBAŞKANIMIZ KILIÇDAROĞLU'DUR"

14 Mayıs akşamı sandıklar açıldığı ilk andan itibaren CHP'ye yakın haber ajansı ANKA'nın verileri dahi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önde gösterirken Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş anlam veremediğimiz bir şekilde kameralar karşısına geçerek kazandıklarına dair açıklamalar yapmışlardı. O açıklamalarda en akılda kalanı ise "13. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu, bu akşam ülkemizin Cumhurbaşkanı ilan edilecektir" oldu. 14 Mayıs gecesi, sandık sonuçları açıklanmadan adayları Kılıçdaroğlu'nun kazandığını dile getiren ikili halka doğru bilgi vermek yerine seçmeni kandırmayı ve millet iradesine saygı duymamayı tercih ettiler. Seçim sonrası ise asılsız bu bilgilerle seçmeni boşa ümitlendiren ve sonrasında suskunluğa bürünen bu ikili, özür bile dilemedi.

DAVUTOĞLU: "BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ."

14 Mayıs'taki seçimlere CHP listelerinden girerek 10 milletvekili çıkaran Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 1. Tur seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ezici bir üstünlük sağladığını ve Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çoğunluğu
kazanmasını inkâr ederek seçimi kazandıklarını öne süren Davutoğlu, "Toplumun yarısı Erdoğan'ın düzenine hayır demiştir. Şu anda bizim ihtiyacımız olan şey kararlılıktır, iradedir, sabırdır, umuttur ve çalışmaktır. Biz bitti demeden bu süreç bitmeyecek" dedi fakat seçim sonuçlarını gören halk, karşılığı olmayan bu konuşmaları pek ciddiye almadı.

BABACAN: "ALTILI MASA, ERDOĞAN'IN KORKULU RÜYASI HALİNE GELDİ."

Geçtiğimiz yıl katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Sayın Erdoğan'ın altılı masayı anlaması mümkün değil. Zihin dünyasında bunu kavraması mümkün değil. Göreceksiniz altılı masadan daha çok bahsedecek. Altılı masa korkulu rüyası hâline gelecek" dedi. Erdoğan'ın altılı masadan korktuğunu iddia eden muhalefet kanadı, Erdoğan'ın adaylığının önünde bir engel olmamasına
rağmen Erdoğan'ın adaylığına itiraz edilmesi, adayın uzunca bir süre açıklanamaması, Meral Akşener'in masayı terk etmesi aslında 6'lı masanın Erdoğan'dan korktuğunu gösteriyordu.

ÜMİT ÖZDAĞ KENDİNİ İÇİŞLERİ BAKANI İLAN ETTİ!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini açıklamasının ardından hangi şartlar ile masaya oturduğu ise büyük bir merak konusuydu. Twitter'da "CHP Gençlik Kolları duvarları 'Suriyeliler gidecek' yazılarıyla boyadı" paylaşımını alıntılayarak bir açıklamada bulunan Özdağ, "Öncelikle elinize sağlık gençler. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım" ifadelerini kullandığı açıklaması aralarındaki pazarlığın detaylarını ortaya çıkardı. Özdağ'ın bu sözleri Millet İttifakı içerisinde de tepki topladı. Hatta Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, "Günün şakasını yapmış sanırım!" dedi.

"DEPREMZEDELER ZEDELENMEMİŞ Kİ...!"

Cumhur İttifakı'nın afet bölgesinde seçim yarışını önde tamamlamasının ardından muhalefet kanadı depremzedelere yönelik kin ve nefret dolu paylaşımlarda bulundu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, katıldığı yayında CHP'lilerin depremzedelere yönelik yaptığı hakaret ve tehdit paylaşımlarını yalanladı. Kaftancıoğlu, "Asla yapmadık, asla. Böyle bir şey olabilir mi? Asla hiçbir Cumhuriyet Halk Partili yapmamıştır" dedi. Kaftancıoğlu, her ne kadar kin ve nefret dolu paylaşımlarını inkâr etse de, CHP Giresun Piraziz Kadın Kolları Başkanı Serpil Zelfi Görgülüoğlu Kahyaoğlu, seçimin ardından yaptığı paylaşımda, "Depremzedeler zedelenmemiş ki...!" ifadesini kullanmıştı. CHP Ezine İlçe Kadın Kolları Başkanı Cansu Doğan ise "Aç ölün, beter olun, pisliğinizde boğulun" sözleriyle depremzedelere hakaret etmişti. CHP'li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ise seçimin ardından Kumbağ İlçesinde geçici konaklama hizmeti verdiği depremzedelerden oteli boşaltmalarını istemişti.

KILIÇDAROĞLU: "PARTİ GENEL BAŞKANI GELİNCE NEDEN AYAĞA KALKAYIM?"

Seçim öncesi demokrasiden bahseden, sosyal medyada kendisine "demokrat dede" dedirten ve 12. kez mağlubiyet yaşayan Kılıçdaroğlu, milli iradeye bir kez daha saygı duymadı. Yeniden cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik dahi etmeyen Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlenen yemin töreninde de Cumhurbaşkanı salona girdiğinde ayağa kalkmamıştı. Konuya ilişkin röportajında Erdoğan salona girdiğinde neden ayağa kalkmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, "Bir parti genel başkanı geldiğinde neden ayağa kalkayım ki..." ifadelerini kullandı.

EMİN ÇAPA TEKNOFEST'İ HEDEF ALDI


Bu yıl beşincisi düzenlenen TEKNOFEST 2023'e rekor sayıda başvuru yapılmasının ve özellikle gençler tarafından fazlasıyla rağbet görmesinin ardından Gazeteci Emin Çapa, "Bu TEKNOFEST'i ne zannediyorsunuz? Bize ne faydası var? Panayır. TEKNOFEST dediğiniz panayır. Orda bir şeyler var insanlar gidiyor, bakıyorlar" ifadelerini kullanmıştı. Yurt dışında Türk mühendislerinin geliştirdiği teknolojiler bu kadar rağbet görürken, yurt içinde bu teknolojileri tanıtmak ve gençlerin ufkunu açmak için düzenlenen TEKNOFEST'in Çapa tarafından "panayır" olarak nitelendirilmesi festivale katılan gençlerimize büyük bir saygısızlık ve bu düşünce yapısı ülkemizin gelişmesindeki en büyük engellerden bir tanesi.

İSMAİL SAYMAZ: "SANKİ BU TOPLUM HİÇ ARABA GÖRMEMİŞ."

Türkiye Yüzyılı projeleri arasında yer alan milli ve yerli otomobil Togg gururumuz olmaya devam ederken vatandaşların Togg'a olan ilgisinden hoşnut olmayan İsmail Saymaz, "Togg çok enteresan bir durum. Sanki bu toplum hiç araba görmemiş. Sanki bu toplum daha önce öküz arabalarıyla gidiyordu, sanki asfaltı Erdoğan döktü." dedi. Tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli aracımız, dünyanın manşetlerinde yer alırken muhalif kanadın görmezden gelme çabası bitmek bilmiyor.

İMAMOĞLU: "BEN O ZAVALLIYI DAVA EDECEĞİM!"



İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul Bayrampaşa'da Pazar ziyaretine gitti. Bu sırada kendisini "PKK'lılar gelmesin, PKK'yla olanları istemiyorum" sözleriyle eleştiren esnafı hedef alan İmamoğlu, "Sen ahlaksızsın, terbiyesizsin" dedi. Olay sonrası İmamoğlu'nun korumaları tarafından tezgâhtan indirilen pazar esnafı, ifade vermek üzere karakola götürüldü. Olaya ilişkin açıklamaya yapan İmamoğlu, "Ne yazıyorlar, ben o adama 'Ahlaksızsın, terbiyesizsin' demişim. Daha ne diyeyim! Tabii ki ahlaksız, terbiyesiz! Ama ben o zavallıyı dava edeceğim" ifadesinde bulundu. "Düşünce özgürlüğü savunucusu" İmamoğlu'nun kendisini eleştiren esnafla kavga etmesi ve hatta gözaltına aldırmasıyla kendisiyle çelişkiye düştü.

KILIÇDAROĞLU: "KAZANAMADIK AMA AĞIR YENİLGİ ALMADIK!"



Seçim sonrası sessizliğe bürünen Kılıçdaroğlu, sessizliğini katıldığı canlı yayında bozdu. Tüm muhalefetin desteğine rağmen, Erdoğan karşısında aldığı yenilgi için, "Kazanamadık, doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak olmaz" dedi. Kaybedilen seçim sonrası istifa etmesi beklenen Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamayla CHP Genel Başkanlığı görevine devam edeceği mesajını verdi. CHP'nin milletvekili sayısını bir öncesi döneme göre eksildiği, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedildiği, oluşturdukları 6'lı ittifakların seçimden hemen sonra dağıldığı göz önüne alındığında "Daha ne olması gerekiyordu?" sorusu akıllara geliyor.

BİZE ULAŞIN